Üç nesil öğretmen bir ailenin çocuğu olarak bu mesleği seçmem elbette tesadüf eseri olmadı. Köy okulu öğretmeni anneanne ve dedenin torunu olarak bu mesleğin tatilden değil, özveriden ibaret olduğunu çocukluk yıllarımda anlamıştım. Ortalama üç yılda bir atama nedeniyle değişen köylerimizde; okulun müdüründen hademesine, tesisatçısından bahçıvanına her görevi üstlenen büyüklerimin hiç tükenmeyen sabrına ve iyi niyetine tanıklık etmek hep en kıymetli hatıralarım arasında olacak. Çocukluk yıllarıma ait bu anılar tüm yol ayrımlarında kutup yıldızım olmakla kalmayıp, tüm gücüyle yolumu aydınlatmaya devam ediyor.

    Mesleğimin henüz ilk yılında yaprak test döngüsüne kapılıp gitmenin bana göre olmadığını anladım. Elbette yüklü bir müfredatı yetiştirip, kazanımları öğrencilerime eksiksiz aktarmalıydım (Sınav branşı öğretmeni olarak bu yükü her meslektaşım gibi her yıl yeniden omuzlarımda hissediyorum). Ancak ortaokulun ilk yıllarında ve ilkokulun tamamında gözlemlediğim “Öğretmenim, ders sonunda vakit kalırsa oyun oynayabilir miyiz?” sorusunu duymazdan gelmek de içime sinmiyordu. Bu nedenle ders içeriklerini oyunlaştıran yerli/yabancı çalışmaları inceleyip süzdükten sonra ürettiğim basit eğitsel oyun prototipleriyle derse girmek sınıfa bir bayram havası getirdi. En ilgisiz öğrencimin bile kendini bu şenlikli havadan alıkoyamadığını görmek de ilk ödülümdü :)

    5. sınıfın en uzun ünitelerinden biri olan ve sonrasında da yıllarca öğrencinin yakasından düşmeyen kesirleri karın ağrısı olmaktan çıkarmanın artık vakti gelmişti! Bu seferki farklıydı, çok sayıda etkinlik, oyun, proje vs. incelendi ve sonunda strafordan bir prototip ortaya çıktı. Hayaller, hayatlar tadındaki prototipimin bu günlere geleceğini çok az sayıda insan öngörebildi. Öngörülü güzel insanlar ve yarışma sunum tarihlerine ürün yetiştirme çabası bu sürecin en büyük katalizörü oldu. Sayıların Efendisi, birçok değerli insanın katkılarıyla ortaya çıktığı için bu başarıyı hak etmiş bir projedir. Bunun parçası olan herkese sonsuz teşekkürler!

Matematik Öğretmeni
Bilgen Demirdaş